Arzuhalcilik

Arzuhal Nedir?

Arzuhal sözcüğü Arapça kökenli olup, halini arz etmek anlamına gelen Arz-ı Hal sözcüğüne dayanır. Daha sonraları bu sözcük türeyerek dilekçe anlamına gelen “Arzuhal” şeklini almıştır.  Arzuhalci sözcüğünün günümüzdeki anlamı ise, kamu ve özel kurum ve kişilerine, kişilerin talebi ile ücreti karşılığında onların yerine dilekçe ya da belge hazırlayarak gelir elde eden kişilere denir.

arzuhal

Mesleğin Dayanağı

Arzuhalcilik mesleğinin kökenleri Osmanlı Devleti’ne kadar dayanmaktadır. Osmanlı Devleti’nde hangi tarihte başladığı tam olarak bilinmese de 1760’larda; Padişah Fermanı sonrasında bir meslek örgütüne bağlı olarak resmi izinle yapılan önemli bir meslekti. Resmi işlemlerde ne yapacağını ve nasıl ilerleyeceğini bilmeyen ve üstelik okur yazarlığı az olan halkın tek yardımcısı konumundalardı. Devletin her bir noktasından resmi işlemleri için İstanbul’ a gelen her sınıftan insanlar; işlemlere başlamadan önce mutlaka arzuhalcilere danışır. Onlara dertlerini anlatır, hazırlamış olduğu belge ve yönlendirmeleri ile gerekli başvuruları yaparlardı. Ayrıca arzuhalcilerin Osmanlı’da yürürlükte olan yasaları çok iyi bilmesi sürekli takip etmesi, işleyişten haberdar olmalıydı. Çünkü arzuhalciler vermiş olduğu hizmetten hizmet talep eden kadar sorumluydu.

Arzuhalcilerin bağlı bulunduğu meslek örgütünde Arzuhalcibaşı olarak adlandırılan bir başkan bulunurdu. Arzuhalci olmak isteyenler Arzuhalcibaşına başvurur, arzuhalcibaşının izni ile gösterdiği yerde meslek faaliyetlerinde bulunurlardı. Mesleği düzene sokmak ve sorumluluk altına alabilmek için o tarihlerde birçok düzenleyici ve engelleyici önlemler getirilmişti.

Arzuhalciliğin Osmanlı’da sona ermesi

1800’lü yılların ikinci yarısında alınan tüm önlemler konulan tüm kurallara rağmen meslek bütünlüğü ve birliği sağlanamayarak birçok kural ihlalinde bulunuldu. Özellikle bazı arzuhalcilerin zamanaşımını gerektiren davalar ile ilgili birçok hile ve yanıltıcı bilgiye başvurmaları; mesleğin ışıltısı yavaş yavaş sönmeye, duyulan güven ve önemi kaybetmelerine neden oldu. Daha sonra 1865 yılında çıkartılan bir yasa ile Arzuhalcilik mesleği; resmi olarak son bulmuştur ancak bazı arzuhalciler izinsiz olarak hizmet vermeye devam etmiştir.

Arzuhalcilik
Arzuhalcilik

Günümüzde Arzuhalcilik

Yürürlükte olan Avukatlık Kanunu, madde 63’de; “baro levhasında yazılı bulunmayanlar ve işten yasaklanmış olan avukatlar; şahıslarına ait olmayan dava evrakını düzenleyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara ait diğer yetkileri kullanamazlar. Baro levhasında yazılı bulunmayanlar avukatlık unvanını da taşıyamazlar.” denmektedir. Aynı zamanda 2004 yılında bu madde esas alınarak açılan dava ile; “kişinin kendisi veya avukatı haricinde; adına kimsenin dilekçe yazamayacağı, arzuhalcinin yazması durumunda avukatın görevini taklit edeceğinden; ilgili yasa hükmüne göre ceza uygulanacağı” hususunda bir mahkeme kararı bulunmaktadır.

Resmi olarak herhangi bir dayanağı olmasa da günümüze kadar gelen bu meslek yasal olmamakla beraber adliye yakınlarında özellikle; emekli adliye personelleri tarafından yapılmaktadır. Bununla birlikte Maddi durumu iyi olmayan, resmi dairelerde işlem yapma konusunda; tecrübe, bilgi sahibi olmayan insanlar hala tercih edilse de; günümüzde bilgisayarın yaygınlaşması, teknolojinin dijital ortamda bazı başvuru ve resmi işlemlere izin vermesi arzuhalcilere duyulan ihtiyacı giderek azaltmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir